Örnek Bir Sivil Toplum Örgütü

Kısa adı OFD, yani Omurilik Felçlileri Derneği.

Dernek Başkanı Serap Beşer ve arkadaşları ile yaptığım röportaj, 30 küsur yılı aşkın gazetecilik hayatımın en keyif aldığım çalışması dersem yalan söylememiş olurum.

 Yaşama bu kadar sağlam asılan, sorunlarını dile getiren, görev bilinciyle masalarının başından bir an olsun ayrılmayan insanlarla saat 14.00’te başlayan röportajımı yaklaşık iki saat sonra tamamlayabildim. İsterseniz bizi kapıda karşılayan Serap Beşer hanımefendiye sözü bırakalım;

 “Bizim genel merkezimiz Ataköy Yeşilköy’de. Figen Yılmaz ve İlyas Yılmaz’ın ve Beykoz Konakları Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın desteği ile bu derneği Beykoz OFD’yi kurduk ve bu barakaların inşaatına başlandı. 16 Haziran 2006 yılında, bu binada aktif olarak çalışmalara başladık.

    İkinci başkanımız Saniye Efe, muhasip ve bilgi işlemci arkadaşımız Erkan Işık, genel sekreterimiz Nuray Ak ve yönetim kurulu üyemiz Adem Gökyıldız.

Omurilik felci yüksekten düşme, kurşunla yaralanma, denize balıklama artarken çarpma, trafik kazaları ameliyatlar ve doğumlar esnasında oluşabiliyor.

Burada hepimizin bir hikâyesi var. Belli bir yaşa kadar sağlam yaşayan insan günün birinde de omurilik felci olabilir.

Bu noktadan sonra yaşam biçiminiz değişebiliyor. Örneğin ben 20 yaşındayken trafik kazasında ailemi kaybettim.
Şu anda 342 üyemiz var ancak bunların 250 kadarı omurilik felci. Bu dernek faaliyete geçtikten sonra evlerimizden dışarı çıkmaya başladık. Burada hayat sabah saat 09.00′ da başlar. Sabah kahvaltımızı genellikle arkadaşlarla birlikte yaparız. Daha sonra herkes odasına geçer ve günlük çalışmalarımız için bilgisayar başına otururuz. Herkes kendi işini yapar, derken saat 13.00’te öğlen yemeğimizi yeriz. Burada sosyal ve rehabilite kurslarımız var. Resim, gümüşçülük, tavla ve satranç gibi meşgalelerle günümüzü geçiririz.
Akşam sat 16.00’da ise derneğimize ait ve belediyeden gelen araçlarla evlerimize yorgun argın döneriz. Bu dernek faaliyete geçtikten sonra sokakta gördüğünüz OFD’lilerin sayısı arttı. Bizim sorunlarımızı üç ana başlıkta toplayabilirim.

Sağlık, ulaşım ve eğitim.

 

Biz de diğer vatandaşlar gibi SGK kurumlarına tabiyiz. Hastanelerde herkes gibi biz de sıramızı bekliyoruz. Mimarilerin bizi düşünerek tasarlanmasını istiyoruz. Okullarda ise bize öncelik tanıyan sınıflar yapılmalı. Yaşamımız boyunca bu sıkıntıları hep yaşadık. Ancak bu dernekle birlikte engelleri aşıyoruz. Ama bugüne kadar herşeye rağmen hayata hiç olumsuz bakmadık."

 Söyleşimiz bittikten sonra eksik kalan fotoğrafları tamamlamada Serap Beşer bize yardımcı oldu ve OFD’yi görüntüledik.

Akşam tavla seansında ise Ekrem, beni bir oyun bir marsla 3-0 yendi.

 

 

Çıkışta ise OFD’nin kedisi Obez bizi edalı tavırlarıyla bekliyordu.

Son fotoğrafları çektikten sonra ayrılırken hayatımın en keyif aldığım röportajını tamamlamanın mutluluğu içinde otobüs durağının yolunu tuttum.Serap Beşer ve arkadaşları zoru çoktan başarmışlar, imkânsızı zorluyorlardı. 70 milyon insanın yaşadığı ülkemizde; en küçük sorunları için bile bir araya gelemeyen insanlara alması gereken dersi sessizce çoktan vermişler ve sorunlarını dile getirmek için örgütlenmişlerdi…